Sel riskini sınıflandırma şeklimiz geliştiricilere ve konut alıcılarına yanlış bir güvenlik hissi verebilir
Özet: Bir bölgenin sele maruz kalma olasılığını bildiren geleneksel yöntemler, hangi bölgelerin 'yüksek riskli' olduğunu belirlemeye odaklanmaktadır. Bu çalışma, bu çerçevelemenin, geliştiricilere ve ev sahiplerine, 'yüksek riskli' bölgelerin hemen dışına yerleşirken, bunların güvenli olduğuna inanarak yanlış bir güvenlik hissi verebileceğini öne sürmektedir. Bu olgu 'güvenli kalkınma paradoksu' olarak bilinmekte ve sel olasılığı en yüksek alanların hemen yanında aşırı bir kalkınma yoğunlaşmasına neden olmaktadır.
Ayrıntılı Açıklama
Taşkın riskinin yaygın iletişim yöntemleri yanlış bir güvenlik hissi yaratarak taşkın tehdidi altındaki alanlarda yapılaşmanın artmasına neden olabilir.
Kaynak: North Carolina State University
Ayrıca Bakınız
- PIK PR: Gezegensel sınırlar içinde 'iklim plantasyonları' için çok az potansiyel
- Birleşik Krallık turbalıklarının geleceği iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında
- Rapor, orman yangınlarının toplumların suları üzerindeki etkisini azaltmak için kamu içme suyu sistemi personeline yönelik rehberlikteki boşlukları dolduruyor
- Antarktika buz tabakası 'bin kesikle ölümle' karşı karşıya
- Kıyı erozyonu antik kenti ve diğerlerini tehdit ediyor
- Hava koşullarındaki acil durumlar yaşlıların iklim ve sağlık hakkındaki görüşlerini etkiliyor
- Doğu Coachella Vadisi'nde orman yangınlarına daha hazırlıklı olunması gerekiyor
- Araştırmacılar Mexico City'de yer kabuğu deprem senaryolarının sarsıntı hasarını tahmin ediyor
- Çevresel izleme için yeni gerçek zamanlı yöntem
- Uydu görüntüleri, yüksek dağ topluluklarının yakınındaki buzul dalgalanmalarının oluşturduğu tehlikeli göllerin izlenmesine nasıl yardımcı olabilir?